Konut kiralarının yükselen seviyesinin, çalışanlar üzerindeki mali yükü hafifletmek için lojman desteği ve arsa teşvikleri gündemde. Hem kamu hem de özel sektörden gelen öneriler, lojmanların yeniden inşası ve arsa maliyetlerinin azaltılması üzerinde yoğunlaşıyor. Ancak uzmanlar, bu çözümlerin kapsamlı bir etkisi olabilmesi için daha geniş çaplı adımlar atılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Konut Krizi ve Lojman Önerisi
Konut kiralarının artışı, çalışanların gelirleri üzerindeki yükü artırırken, bu durumun enflasyonu da körüklediği belirtiliyor. Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada, kiraların çalışanlar üzerinde ciddi bir yük oluşturduğunu belirtti. Aran, “Kurumların lojman geleneğine geri dönmesi ücretler konusundaki sıkıntıya nefes aldırabilir” diyerek lojman desteğinin önemini vurguladı.
Ancak uzmanlar, bu önerinin sınırlı bir etki yaratacağına dikkat çekiyor. Gayrimenkul sektör temsilcileri, lojman desteğinin yalnızca belirli bir kesime ulaşabileceğini, alt gelir grupları için daha kapsamlı bir stratejiye ihtiyaç olduğunu ifade ediyor.
Kira Piyasasında Son Durum
Büyük veri analizi ve yapay zekâ teknolojisiyle gayrimenkul değerleme hizmeti sunan Endeksa'nın verilerine göre, Türkiye genelinde konut kiraları eylül ayında yıllık bazda yüzde 46, aylık bazda ise yüzde 1 oranında arttı. Ortalama kira fiyatı 20 bin TL’ye ulaşmış durumda. Enflasyondan arındırılmış reel değerlerde ise geçen yıla göre yüzde 3 düşüş görülüyor. Ancak yüksek oranlar, birçok haneyi ekonomik açıdan zorluyor.
Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ramadan Kumova, dar gelirli kesimin ev sahibi olma oranının yıllar içinde azaldığını belirtti. “2007’de dar gelirli her 100 kişiden 18’i kirada oturuyorken, bu oran 2023’te 34,7’ye çıktı” diyen Kumova, kiralık konut piyasasındaki enflasyonun kısır bir döngü yarattığını söyledi.
Lojman Çözümü Yeterli Olacak mı?
EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı ise lojmanların geçmişteki önemine dikkat çekerek, “1990’lı yılların başından itibaren lojman sayıları ciddi oranda azaldı. 2000’lerden sonra özel sektör lojman uygulamasını neredeyse tamamen terk etti. Ancak bugün değişen ekonomik dinamikler, lojman kavramını yeniden gündeme getirebilir” dedi.
Yazıcı, lojman desteğinin iki şekilde gerçekleşebileceğini belirtti:
Kurumların lojman amaçlı mülk alarak çalışanlarına tahsis etmesi.
Personellere kira desteği olarak nakit yardımı yapılması.
Arsa Teşvikleriyle Çözüm Önerisi
Sektör temsilcileri, konut üretiminde dar gelirli kesim için yeterli adımlar atılmadığını savunuyor. Arsa maliyetlerinin yüksekliğinin, bu gelir grupları için konut üretimini zorlaştırdığı belirtiliyor. Kumova, “Kamunun geliştireceği arsalar üzerinde özel sektörün üretim yapması ve bu süreçlerin TOKİ kontrolünde ilerlemesi, konut fiyatlarını önemli ölçüde düşürebilir” dedi.
Kumova’nın verdiği örneğe göre, arsa ihalesi yüzde 10 kat karşılığı oranıyla gerçekleştirildiğinde, metrekare başına 80 bin TL’den satılan bir konutun fiyatı 45 bin TL’ye kadar düşebilir. Bu durumda, konut fiyatlarında yüzde 54’e varan bir düşüş sağlanabileceği belirtiliyor.
Kapsamlı Bir Yaklaşım Gerekli
Uzmanlar, lojman uygulamalarının faydalı olabileceğini ancak yalnızca küçük bir kesimin ihtiyacını karşılayabileceğini ifade ediyor. Daha geniş kitlelere erişim sağlanabilmesi için kamu-özel işbirliğinde arsa maliyetlerini düşüren modellerin devreye alınması gerektiği vurgulanıyor.
Özellikle dar ve orta gelir gruplarının konut erişimini kolaylaştıracak teşvik ve projeler, barınma krizine çözüm için daha sürdürülebilir bir yöntem olarak öne çıkıyor.