Türkiye gayrimenkul sektörü, yüksek faiz oranları ve parasal sıkılaşma politikalarına rağmen canlılığını koruyor. 2023’ün son çeyreğine girilirken, uzmanlar konut satışlarının artış göstereceğini ve 1,3 milyon adet seviyesine ulaşabileceğini öngörüyor. Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici ve Helmann Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, sektördeki son gelişmeleri değerlendirerek önemli mesajlar verdi.
GYODER: “Konut Sektörünün Dinamikleri Yeniden Şekilleniyor”
GYODER Başkanı Neşecan Çekici, gayrimenkul sektörünün Türkiye ekonomisinin lokomotifi olduğunu belirterek, önümüzdeki yıllarda sektörün “yeniden” yapılanmaya gireceğine işaret etti. Çekici, 2025’ten itibaren sektörün tüm dinamiklerini “yeni” anlayışıyla ele alacaklarını söyledi.
“Teknoloji, sektörümüz için kaçınılmaz bir gereklilik haline geldi. Yapay zeka ve diğer teknolojik yeniliklerin sektörümüze hızla entegre edilmesi gerekiyor. Biz de GYODER olarak bu dönüşümü başlatmış durumdayız. İşe yapay zekayı eğitmekle başladık ve çalışmalarımız devam edecek” diyen Çekici, teknolojinin gayrimenkul sektörüne büyük katkılar sağlayacağını ifade etti.
Konut Satışları Artacak
Çekici, konut satışlarının yıl sonunda geçen yılın üzerinde olacağını belirterek şunları kaydetti:
“2022’de deprem gibi önemli bir baz etkisi vardı. Bu yıl satışların daha iyi olacağını öngörüyoruz. Proje satışlarının artması için faiz oranlarının düşmesi gerekiyor. Ancak günü kurtaran değil, sürdürülebilir bir konut politikası ve gayrimenkul ekosistemine ihtiyacımız var. Kamu, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin bir araya gelerek ortak akılla yeni bir yol haritası çizmesi gerekiyor.”
Helmann Holding: “Betona Alternatif Yapım Yöntemleri Ön Planda”
Helmann Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, sektörde betonarme yapım yöntemlerinin uzun yıllardır baskın olduğunu ancak bunun değişmeye başladığını belirtti. Özgün, taş, ahşap ve çelik gibi alternatif yapım yöntemlerinin depreme daha dayanıklı, çevre dostu ve maliyet açısından rekabetçi olduğunu vurguladı.
“Betonun çevresel zararlarını anlamaya başladık. Daha sürdürülebilir ve dayanıklı konutlar için alternatif yöntemlere yönelmeliyiz. Beton binaların ömrü yalnızca 60 yıl. Sürekli yık-dök anlayışı, ekonomimize ciddi yük getiriyor. Yeni malzemelerle üretim, daha kısa sürede tamamlanıyor ve maliyet açısından da rekabetçi. Helmann olarak üretim yöntemlerimizi bu doğrultuda güncelliyoruz” diyen Özgün, bu değişimin sektörde büyük bir dönüşüm başlatacağını söyledi.
“Yatırımcı İçin Fırsat Dönemi”
Özgün, yılın ilk 9 ayında konut satışlarının yüzde 5,2 artarak 947 bin 236’ya ulaştığını ve talebin artmaya devam ettiğini belirtti. “Reel olarak konut fiyatlarının şu an düştüğünü görüyoruz. Bu, yatırımcılar için bir fırsat. Fiyatların gelecekte artacağını öngören birçok yatırımcı, beklemeyi bırakıp harekete geçiyor” ifadelerini kullandı.
Sektördeki Değişim Sinyalleri
Yeni Yapım Teknikleri: Taş, ahşap ve çelik gibi malzemelerle inşa edilen konutların önemi artıyor.
Teknolojik Entegrasyon: Yapay zeka ve dijital çözümler sektörün yeni dinamiklerini şekillendiriyor.
Sürdürülebilirlik: Daha çevre dostu ve uzun ömürlü yapı teknikleri sektöre yön veriyor.
Uzmanların ortak görüşüne göre, gayrimenkul sektörü yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal bir dönüşümden geçiyor. Türkiye'deki yüksek konut talebi, sektördeki yenilikçi adımlarla buluştuğunda, sürdürülebilir bir büyüme ivmesi yakalanabilir. Şu anki koşullar, yatırımcılar için uygun fırsatlar sunarken, sektör temsilcileri kalıcı çözümler geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.